Trakya Bağ Rotası

Trakya Bağ Rotası, antik bağ rotaları ve muhteşem bağlarıyla, doğal ve kültürel deneyimler arayanlar ve yöresel mutfağın enfes lezzetleri keşfetmek isteyenler için harika bir alternatif sunuyor.

Trakya bağcılığının tarihi çok eski tarihlere dayanır. Homeros, İlyada’da, burada üretilen bal gibi tatlı siyah bir şaraptan bahseder. Yerel çiftçiler, şarap üretimi için en iyi üzümleri yetiştirmek adına bu verimli topraktan, düz coğrafyadan ve mükemmel iklimden yüzlerce yıldır yararlanagelir. Trakya Bağ Rotası'nın ardındaki sır, arazinin tektonik karakteri olabilir. Erken volkanik hareketler, zengin ve verimli topraklar, üzüm yetiştiriciliği için mükemmel koşullar sağlamıştır.

Trakya Bağ Rotası, butik şarap üreticilerini dört ana alanda buluşturur: Kırklareli, Tekirdağ, Şarköy ve Gelibolu. Rota; Marmara Denizi, Ege Denizi ve Karadeniz ile çevrili dağlardan, ormanlardan ve çeşitli mikro iklimlerden geçer.

Trakya'da tomurcuk kırılması genellikle nisan ayında, hasat ise genellikle ekim ayında gerçekleşir. Trakya Bağ Rotası çok popüler olduğundan tura çıkmadan önce bağ restoranları ve konaklama tesisleri için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir.

Kırklareli, tarih boyunca bağcılık açısından önemli bir bölge olmuştur. Trakya'nın iç kesimlerini kateden tarihi bağ yolları, Kırklareli'nde kesişir. Bu rota, Istranca Dağları üzerinden İğneada ve Midye (Kıyıköy) limanlarına ulaşır. Kıraklerli; Longoz Ormanları, mağaraları, antik kalıntıları ve plajları ile Trakya Bağ Rotası’nın önemli bir parçasını oluşturur. Kültürel ve tarihsel açıdan oldukça zengin olan Kırklareli, doğal güzellikleriyle de bilinir.

Rotanın Kırklareli kısmında, yerli ve yabancı üzüm çeşitlerinden üretilen şarapları tatmak için rustik bağları ziyaret etmelisiniz. Yöresel Papazkarası, Kalecik Karası ve Adakarası'nın yanı sıra burada yetişen Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon, Cinsault, Gamay, Merlot, Riesling, Sauvignon Blanc, Sémillion, Shiraz, Viognier gibi yabancı çeşitler de bulunur.

Kalecik Karası esas olarak kırmızı gül renginde, tatlı aromalı ve tanen yoğunluğu olmayan şaraplar için kullanılır.

Kırklareli, lezzetli keçi peyniri ve tandır et yemekleri ile tanınır. Bölge hem tarih hem de doğal güzellikler açısından oldukça zengindir. Bu şehirde Longoz Ormanları Milli Parkı’nı ve Dupnisa Mağarası’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Kıyıköy ve Vize köylerini de gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

Güzergâhın merkez noktalarından biri olan Tekirdağ’ın köylerinde, bağcılık önemli bir geçim kaynağıdır.

Tekirdağ yöresinde yerel şarap imalathaneleri tarafından üretilen olgun şaraplar lezzetli ve dengelidir. Bu şarapların kendine özgü bir tadı vardır. Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon, Cinsault, Gamay, Kalecik Karası, Merlot, Papazkarası, Riesling, Sauvignon Blanc, Sémillion, Shiraz ve Viognier çeşitleri burada yaygındır. Tekirdağ bağlarını gezerken ağız sulandıran yerel köftenin tadına bakmayı ve Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Rüstem Paşa Camii, Namık Kemal Evi Müzesi, Perinthos Antik Kenti ve Rákóczi Müzesi'ne uğramayı unutmayın.

Son yıllarda Trakya Bağ Rotası üzerinde adından sıkça söz ettiren Uçmakdere, yamaç paraşütü okulu ile öne çıkar. Tekirdağ'a 35 kilometre uzaklıkta olan bölge, doğa yürüyüşü ve fotoğraf gezileri için mükemmeldir. Uçmakdere, ahşap evleri ve içinden akan nehri ile mütevazı köy yaşamının günümüze ulaşan örneklerinden biridir. Köy her yıl uluslararası bir yamaç paraşütü festivaline ev sahipliği yapar. Son bir ipucu: Tipik bir köy kahvaltısı yapmadan Uçmakdere'den ayrılmayın.

60 kilometre uzunluğundaki plajı ile Şarköy de dikkat çeken bir diğer duraktır. Buradaki ziyaretiniz sırasında güneş eşliğinde denizin tadını çıkarabilir, lezzetli zeytinlerin ve taze balıkların tadına bakabilirsiniz. Şarköy bağları eşsiz bir toprağa sahiptir. Denize dik uzanan yamaçlar gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkını en iyi şekilde değerlendirerek şaraba zengin bir aroma verir. Bağcılığın tarihi Şarköy’de de çok eskilere dayanır: Yenikapı'da bulunan amfora yüklü batıkların bir kısmının bu bölgeden yola çıktığı düşünülür.

Bir başka güzel sahil kasabası olan Mürefte, birçok şarap markasının üretim merkezidir. Yerleşimi çok eskilere dayanan kent, Şarköy'e 13 kilometre uzaklıkta yer alır. Bölgenin tepelerindeki üzüm bağlarında lezzetli şaraplar üretilir. Mürefte; plajları, tarihi evleri ve balıklarıyla popüler bir duraktır. Şarap imalathaneleri içerisinde yer alan şarap müzeleri ziyaretçilerin ilgisini çeker. Fotoğraf, tablo, antik şarap üretim aksesuarları, Roma amforaları, şişeler ve pulların sergilendiği Aker Şarap Müzesi ile Feyzi Kutman Şarap Müzesi de görülmeye değer… Hatıralık ve hediye olarak küçük şişelerdeki kaliteli zeytinyağlarını, sirkeleri ve üzüm çekirdeğinden yapılan doğal sabunları satın alabilirsiniz.

Trakya Bağ Rotası'nın son bölümü tarihi Gelibolu Yarımadası'dır. Tarih, mitoloji ve bağcılığı harmanlayan Gelibolu, şarap severler için mükemmel bir mekandır. Gelibolu’da yerli Karasakız ve Kınalı Yapıncak ile yabancı çeşitler olan Cabernet Franc, Cabernet Sauvignon, Chardonnay, Merlot, Sauvignon Blanc, Shiraz ve Grenache'den harika şaraplar üretilir. Gelibolu, 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Muharebesi’nin yapıldığı topraklardır. Her yıl 18 Mart’ta, yani Çanakkale Zaferi ve Şehitleri’ni Anma Günü’nde, Gelibolu’da anma törenleri düzenlenir. Bunun yanı sıra 25 Nisan Anzak Günü, asıl olarak Gelibolu Savaşı'nda görev yapan Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (ANZAK) üyelerine adanmış bir anma günüdür. Anzak Günü'nde her iki tarafın asker yakınları, Çanakkale Savaşı'nda canlarını feda edenlere saygılarını sunar.

Dalış tutkunları Jacques Cousteau'nun da ziyaret ettiği Saroz Körfezi'ne aşık olacak! Çanakkale Boğazı'nın Asya yakasında yer alan antik Truva'da (Troia) tarih, edebiyat ve mitolojiyle harmanlanmaktadır.